Kayıtlar

Ekim, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tilki ve Yavrusu

Resim
  Tilkinin biri yavrusuna öğüt veriyor; - Yavrum, bütün bu bağlardaki üzümlerden yiyebilirsin. Sadece köyün mollasına ait bağın üzümleri hariç... Hatta aç kalsan dahi o bağı aklına bile getirme. Genç tilki babasına sormuş; - Neden? O bağın üzümleri zehirli mi?  Tilki yavrusuna cevap vermiş; - Hayır, çocuğum. Eğer molla bağından üzüm yediğimizi anlarsa yarın hemen "tilki eti helaldir" diye fetva verir ve neslimizi yok eder. Gücü, insanların cehaleti üzerine kurulmuş toplumlara hiç bir zaman bulaşma.

Gizlediğin Her Şeyi Biliyorum

Bütün bu değişik iklimlerde, değişik coğrafyalarda yaşayan, kayalık tepelere, kızgın çöllere, buzlu steplere, büyük şehirlere, sıkıntılı kasabalara, tozlu köylere yayılmış, binlerce değişik dil konuşan, değişik tanrılara tapan, her birinin peygamberi ayrı, ibadeti başka türlü, bahçelerinde yetişen meyveleri bile farklı bunca insanın arasına dalıp, kötülüğümün şahlandığı birgün onların her birini, tek bir cümleyle, dehşetin cehennemine fırlatıp ruhlarını korkuyla dağlayabilirim. Şu bir tek cümle yeter buna: — Gizlediğin her şeyi biliyorum. Bu cümleyi duyduğunda, bir dağ kartalının pençelerine yakalanmış zavallı bir saka kuşu gibi titremeyecek kimse yoktur, şu koskoca yeryüzünün üstünde. Gizlediğin her şeyi bildiğine inandığın biriyle karşılaştığında, ondan kurtulabilmek için onun yok olmasını, ölmesini bile isteyebilirsin. Cinayet bile geçebilir bir an aklından. Ve, korkunç gerçek şudur. Gizlediğin her şeyi bilen biri var. O, sensin. Seni ölesiye korkutan, geceleri rüyalarında,...

ZÜLÜFLÜ İSMAİL PAŞA

ZÜLÜFLÜ İSMAİL PAŞA  Biz Harbiye'de okurken bir kış gene böyle çok şiddetli geçiyordu. Mektebin sobaları yanmıyordu. Derdimizi idareye anlatamadık. Arkadaşlar Müdür'e çıkmak için beni seçtiler. Müdür Zülüflü İsmail Paşa... Kendisini görmek için izinler aldım. Huzura çıktık. Evvela Padişah'a, sonra Müdür Paşa'ya dualar ettik. Nihayet soba meselesine geldik. Paşa birdenbire gürledi: — Soğuk mu? Ne soğuğu? Padişah Efendimizin nimetleri gözünüze dizinize dursun... Görmüyor musunuz sobalar cayır cayır yanıyor... Çıkın nankörler!. Baktık sahiden de müdürün sobası güldür güldür yanıyor. Paşa da buram buram terliyordu. Sıcaktan yakasını açmıştı. Ve sanıyordu ki mektebin tüm sobaları böyle yanmakta... Çocuklar biz Çankaya Köşkü'nde bazen Zülüflü İsmail Paşa gibi kendimizi sakın aldatıyor olmayalım!.. Hikmet BİL

Dil ve Kalp

Ya iyilik, güzellik fidanlığı; ya kötülük, bozgunculuk bataklığı. İnsan nasıl işletirse dil madenini, öyle süsler, donatır ömür ağacını. Ve nasıl besleyip donatırsa öyle ürünlerle donatır kalp toprağını. Dil ve kalp, ya kötülükler yuvası, kumkuması, ya iyilikler-güzellikler ovası.  Hani, Lokman Hekim, bir çırağıyla ava çıkmıştı, uzun yoldan evine döneceği sırada bir kabile reisi bu meşhur hekimi misafir etmek istedi. Lokman Hekim, nasıl beden dilinden anlıyorsa öyle de gönül ve ruh dilinden anlıyordu. Kırmadı kabile reisini. O gece misafir kaldılar. En semiz koyunlardan biri kesildi. Yemek için harekete geçildi. O sırada Lokman Hekim, çırağını imtihan etmek istedi: - Getir bakayım bana koyunun en temiz iki organını. Çırak gitti koyunun kalbini ve dilini getirdi. Lokman: -Aferin! dedi, tam isabet. Bir canlının en temiz iki organı kalbi ve dilidir. Yediler, içtiler, şükrettiler. Sabah olduğunda da her misafirin yaptığı gibi, yola revan oldular. Ne var ki yol kısa değil, Lokman aslınd...

Amblemi Işık Saçan Ampul Olan Parti (AKP)

Amblemi Işık Saçan Ampul Olan Parti (AKP)  Adalet ve Kalkınma Partisi'ne bağlı siyasetçi ve belediyelerin devlet kaynakları ve/veya varlıklarını usulsüz olarak kendileri veya partilerine aktarmaları.  Kop Genel merkezi Ankara'nın Balgat isimli bir semtinde bir ara sokakta bulunan, genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından tertiplenen ramazan kokteyline (evet yanlış okumuyorsunuz, ramazan kokteyli) Pakistan Büyükelçisi'nden Fethullah Gülen yandaşı çarşaflı dilberlere kadar geniş bir ranjda müthiş bir gürühun davet edildiği, yapı açılışından bu yana sokakta huzur bırakmamış bir siyasi oluşumdur. Kokteyle davet edilenlerin sokağa park eden araçları yüzünden önünde kırk beş dakika kadar mahsur kalınmış, fırsat ganimet bilinip yapı bir güzel incelenmiş, mimari yorum ve eleştirilerle donatılmıştır. Yazarın notu: Mimari yorum ve eleştiriler siyasi düzene ilişkin yorum ve eleştirilerden bağımsız kılınmaya çalışılmıştır. Hukuk danışmanlığını İstanbul Üniversitesi Anayasa hukuku ...

Bayrampaşa’da Yerleşim

Bayrampaşa’da yerleşim 1927 yılında başladı. Bulgaristan’ın Filibe şehrinden göç eden insanların yerleştiği yer olan Bayrampaşa’da Velibey (Demirkapı), Ferhatpaşa ve Cicoz çiftlikleri kuruldu. 1950’lerde Makedonya’dan ve 1960’lı yıllarda Yugoslavya’dan göç eden insanlara barınma imkanı tanıyan ilçe, vatan caddesinin yapımı sırasında istimlak edilen bölge halkının sağmalcılara taşınarak nüfus yoğunluğu yaşandı. Eski adı Sağmalcılar olan ilçede 4. Murad’ın Sadrazamlarından Bayram Paşa’nın burada bir çiftlik sahibi olmasından dolayı bayrampaşa adını aldı. 1970’li yıllarda hızla kentleşen ilçe, sanayi; yedek parça, otomobil tamiri, kalıpçılık, elektrik elektronik parça üretimi, hırdavat alet üretimi, plastik döküm, soğuk demir işlemesi, talaşlı üretim, tekstil gibi alanlara yöneldi. Tarihi eserler bakımından da gelişmiş olan Bayrampaşa’da yer alan Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü hizmet binası olarak ayrılan Maltepe Askeri Hastanesi, 1827’de yaptırıldı.  Ferhat Paşa çiftliği 20.yy. başlar...

HAYALLER KURMAK

HAYALLER KURMAK  • Düşlerimiz gökyüzüne astığımız yıldızlardır, gecemizi aydınlatır.  Eğer hayallerimiz olmazsa hayatımızın da bir amacı olmaz. Amaçsız bir hayat, sona erdiğinde ağzımızda tat bırakmayan bir yiyeceğe, küle dönmüş bir gazete sayfasının rüzgârda savrulmuş haline benzer, elimizde bize ve insanlığa bir şey kalmaz.  “ İnsanın aklı kendisine sınırlamalar getirilmesinden nefret eder, ” diyen şair, yazar ve devlet adamı Joseph Addison (1672–1719) mutlu bir hayat için, gereken üç şeyi şöyle sıralıyor:  1. Yapacak bir iş.  2. Sevecek bir eş. 3. Gerçekleştirilebilecek bir düş.  Hayallerdir bizleri canlı kılan; yeni sulanmış çiçeklerin başlarını yukarı kaldırması gibi dimdik ayakta kalmamızı hayallerimiz sağlar. Yenilenme fırsatları sunar bize, yeni hedefler belirleme, bunlar için uğraş verme, çabalama, harekete geçme…  İvme kazandırır yaşamın durağanlığına. Amacımız için uğraşmanın mutluluğu tüm ruhumuza yayılır o an farkında olsak da, olmasak da...